Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Ergün Olgun, sorulan soruları yanıtladı.
Cenevre’de Nisan Sonu yapılacak 5+BM Toplantısı öncesi Kıbrıs Türk Tarafının pozisyonunu değerlendiren Ergün Olgun, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda zirveye hazırlanmakta olduklarını söyledi.
Zirvede içerik konuşulmayacağına dair açıklamaları yorumlayan Ergün Olgun, Genel Sekreterin davetinin içeriğini paylaştı.
Ergün Olgun, “ Genel Sekreter Guterres’in 5 artı BM gayrı resmî toplantısına davetinin amacının resmi görüşmelerin başlatılmasını için taraflar arasında ortak bir zemin bulunup bulunmadığını saptamak olduğunu söyledi.
Toplantının gündeminde tarafların vizyonunun ortaya konulacağına vurgu yapan Olgun, “ 50 Yılı aşkın bir süre devam eden ve siyasi eşitlik zemininde yetki paylaşımı öngören müzakerelerden sonuç alınamamıştır. Bunun nedeni Rum Tarafının hakimiyetçi ve Kıbrıs’ın tümüne tek başına egemen olma tutkusudur. Rum tarafının hedefi Kıbrıs Türk Tarafını, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalamaktır. “Kıbrıs’ta bu şartlarda gerçek anlamda barış, istikrar ve iş birliği siyasi eşitlikten öte, egemen eşitlik temelinde sağlanabilir. Egemen eşitliğe dayalı bir düzenleme Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafı üzerinde hakimiyet kurmasını engelleyebilecektir” diye konuştu.
Eşit egemenliğe dayalı çözümü anlatan Ergün Olgun, “Kıbrıs’ta mevcut iki devlet birbirini tanımasa da kendi demokratik organları ile kendi toprakları üzerinde yıllardır icraat yapmaktadır. Bu icraatları yok sayamayız ve geri alamayız. Kıbrıs’ta İki devlet bir realitedir… egemen eşitlik temelinde bir iş birliğini konuşabiliriz noktasında duruyor Kıbrıs Türk Tarafı… Ersin Tatar bu vizyonla seçimi kazandı, bu vizyonu hayata geçirmek için bizleri görevlendirdi” ifadelerini kullandı.
Genel Sekreterin taraflar arasındaki görüş ve vizyon farkını göz önünde bulundurduğuna işaret eden Ergün Olgun, “Kıbrıs’ta bir anlaşma iki tarafın mutabakatı ile sağlanabilir ve bir anlaşma hiçbir tarafa empoze edilmez, bu BM parametresidir” diye hatırlattı.
Gelinen şartlarda federal çözüm şeklinin artık Kıbrıs’a uymadığına işaret eden Ergün Olgun, “ Barış ve uzlaşı istiyorsak , bölgenin içinde bulunduğu istikrarsızlığı tüm tarafların yararına ortadan kaldırmak istiyorsak, çözüm şekli egemen eşitlik temelinde olması gerekir. Herkesin kendisini güven içinde hissedeceği, karşı tarafın zaman içinde kendisine üstünlük sağlamayacağı koşullar istiyoruz. Bu vizyonu ortaya koyacağız. Taraflar arasında ortak bir nokta bulunabilir mi? Gündem budur yapılan davet budur” dedi.
Ergün Olgun, Rum tarafının da Cenevre’de konunun özüne girilmeyeceğini söylemekte olduğuna da işaret etti.
Lute’un iki lideri 5+BM gayrı resmi toplantısı öncesinde bir araya getirmeye çalıştığı ve Türk Tarafının bunu kabul etmediği ile ilgili Rum Basınında çıkan haberleri değerlendiren Ergün Olgun, söz konusu haberlerin doğru olmadığını, Türk Tarafına bu anlamda bir davet yapılmadığını söyledi.
Genel Sekreterin davetinin içeriği ile ilgili soruya da Ergün Olgun şu yanıtı verdi:
“Sayın Genel Sekreter kesinlikle son davetiyle ve açıklamalarıyla bu toplantının daha öncekilerden farklı olacağını, olması gerektiğini söyleyecek kadar açık konuşmuştur. Bu toplantıya tarafların istedikleri vizyonu getirebileceklerine dair kendilerine bir alan açmıştır, federasyon diye bir sınırlama yapmamıştır. Tarafların kendi rızası sonucu çıkacak bir sonucun meşru olacağını BM Genel Sekreter’leri defaten söylemiştir. Hiçbir şeyin empoze edilmeyeceğini söylemişlerdir. Genel Sekreter bu davetle büyük bir fırsat yaratmıştır. Taraflar bunu sağlıklı değerlendirmelidir. Kıbrıs Türk tarafı yapıcı bir vizyonla Cenevre’ye gidecektir. Sayın Genel Sekreter’i bu fırsatı yarattığı için takdir ettim. Bu yaklaşımı, bu davet üzerindeki ısrarı ve tarafları şartlandırmama anlayışı, açık gündem yaklaşımı son derece pozitiftir ve uyuşmazlıkların çözümü bilim dalı açısından da uygundur. Kıbrıs Türk Tarafı bunun değerini bilerek gidecektir. Hazırlıklarımızı böyle yapıyoruz. Çalışıyoruz. Vizyonumuza katkı koyacak arkadaşlar, akademisyenlerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hazırlık kağıtlarımızı geniş kapmalı görüşlerle oluşturuyoruz.”
