Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Hz. Ali Camii’nde cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağına yönelik açıklamalarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim tarihinin ilan edilmesi için 10 Mart’ı işaret etti. Muhalefet tarafından gelen eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, “Şu anda seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını İstanbul’da Hz. Ali Camii’nde kıldı. Camii çıkışı gazetecilerin soruların yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle;
BÜYÜYEN KURAKLIK TEHLİKESİ
“DSİ, barajlarla çözme yoluna gider, büyükşehirlerde de büyükşehir belediyeleri barajlar yaparak bunun önlemini alır. Bunlar böyle anlık adımlar değil. Tedbirlerini çok daha önceden almak gerekiyor. Biz DSİ olarak şu anda ülke genelinde birçok şehrimizde barajlar yaptık, yapıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir gibi belediyelerimizde de büyükşehir belediyelerinin barajlar yapmaları gerekir. Ben İBB Başkanı’yken susuzluk döneminde barajlar yaptık. Gördüğümüz kadarıyla oranlar ciddi manada düşmüş vaziyette ama ülke genelinde DSİ tasarrufundaki yerlerde biz bu barajları yapmaya devam ediyoruz.
14 MAYIS SEÇİM TARİHİ VE ADAYLIK TARTIŞMALARI
Hukuk farklı bir şey. Bunun yanında gukuk o da farklı bir şey. Şu anda seçimle ilgili yetkinin kimde olduğunu bilmeyecek kadar cahillerin eline kaldık. Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir. Kararname ile 60 gün önceden bu işin ilanını yapar ve 60 gün sonra da YSK bu kronolojik yapıyı çalıştırır. Eğer 10 Mart’ta ilan edilirse 60 gün sonra seçime gidilir. Bunlar tabii bu işin farkında değil ama 14 Mayıs’ı konuşmaya başladılar. Bu da olumlu bir adımdır.
İNGİLİZ DERGİSİNE TEPKİ
Bir Türk medya mensubu olarak The Economist’in yorumuna sizler evet diyor musunuz? Türkiye’nin kaderini İngiliz dergisi değil benim milletim tayin ediyor. Milletim ne derse o olur.
“MİÇOTAKİS’İN SÖYLEMLERİ BÖLGE KADERİNİ BELİRLEYEMEZ”
Miçotakis’in söylemleri, özellikle bölgenin kaderini belirlemeye yeterli değildir. Gerek Lozan’ın gerek Adalarla ilgili yaklaşım tarzının şu anda Yunan yetkililer tarafından uygulanmadığını görüyoruz.”
