Ulusal Birlik Partisi Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan katıldığı bir televizyon programında, Kıbrıs Türk Halkı’nın Türkiye’nin desteği olmadan Kıbrıs’taki haklarına sahip çıkamayacağına ve ekonomik kalkınma yolunda ilerleyemeyeceğine dikkat çekti. Savaşan, Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde seçmenlerin bu gerçekleri dikkate alacaklarının gözlemlendiğine de vurgu yaptı.
Türkiye ile dayanışma ve işbirliği şart…
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs adası üzerindeki rekabetin çok ciddi boyutlara ulaştığına dikkati çeken Savaşan, Kıbrıs Türk Halkı’nın kendi haklarını elde edebilmesi ve özgürlüğünü koruyabilmesi için Türkiye ile tam bir dayanışma ve işbirliği içinde olması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin desteği olmasa bizi yaşatmazlar…
“Son duruma baktığımız zaman, Batılı devletlerin Türkiye’yi kendi kara sınırları içine hapsetmek için her türlü yolu denediklerini görüyoruz” diyen Ahmet Savaşan, “bu tutum, Türkiye’nin desteği olmasa bizi de bu adada yaşatmayacaklarını somut olarak göstermektedir” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fiili korumasına ihtiyaç var…
Bu tutumun, batı devletlerinin istediği gibi bir çözüme, yani azınlık haklarına ve yıllar içinde eriyip gitmeye razı olmadığımız sürece Kıbrıs sorununa çözüm bulunmayacağını gösterdiğine işaret eden Ahmet Savaşan, “bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fiili korumasına ve haklarımızı savunmak için de Türkiye diplomasisi ile tam bir işbirliğine ihtiyacımız olduğunu tartışmasız olarak bizlere göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Tarım, sanayi, turizm ve eğitim için de Türkiye’nin desteği gerek…
Bugün gerek kamu sektörünün, gerekse özel sektörün Türkiye’nin katkıları ile ayakta durduğuna da dikkat çeken UBP MYK Üyesi Ahmet Savaşan, “Türkiye’nin ekonomik katkılarından söz ederken sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu maliyesine yaptığı yardımlardan söz etmiyoruz. Bu yardımlar çok önemlidir ve Maliye Bakanlığı’nın insanlarımıza karşı olan yükümlülüklerini yerine getireceğinin garantisidir. Ama Türkiye ile ekonomik işbirliği dediğimiz zaman, Türkiye’den gelerek burada harcama yapan ve işletmelerimizi ayakta tutan yüzbinlerce insanı, öğrenciler ve turistleri de dikkate almak zorundayız. Kaldı ki, turizm, yükseköğretim ve inşaat gibi temel sektörlerimizi ayakta tutabilmek için de Türkiye ile ticaret yapmaya ihtiyacımız vardır. Eğer daha fazla üretebileceksek, tarım ve sanayi ürünlerimizi kolaylıkla pazarlayabilmek için de Türkiye’nin işbirliği gerekmektedir” dedi.
Halkımız gerçeği dikkate alacaktır…
“Bütün bu gerçekler ortada dururken KKTC Cumhurbaşkanı veya hükümetinin Türkiye ile kavga etme lüksü yoktur” diyen Savaşan, Kıbrıs Türk Halkı’nın Pazar günü yapılacak KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda bu gerçeği dikkate alacağına inanç belirtti.
Saygı duymak başka, işbirliği yapmak başka…
Akıncı’nın kendisi ve onun adına konuşanların, Akıncı’nın seçilmesi halinde Türkiye’nin buna saygı duyacağını yaymaya çalıştığını belirten Ahmet Savaşan, “elbette saygı duyulacaktır. Ama saygı duymak başka, işbirliği yapmak başkadır” dedi. Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerin haklarını korumak konusunda pasif kalması halinde neler olabileceğinin anlaşılması için pandemi döneminde yapılanlara bakılması gerektiğine işaret eden Savaşan, bu dönemde Türkiye’den gerekli mali desteğin alınamaması durumunda kamu görevlilerinin maaşları dahil pek çok yükümlülüğün devlet tarafından yerine getirilemeyeceği ve piyasanın da bundan olumsuz etkileneceğinin altını çizdi.
Seçmenimizin iradesine güveniyorum…
“Eğer batmak ve Rum tarafına bizi kurtarması için yalvarmak istiyorsak, buna razıysak Türkiye ile kavga edebiliriz” diye konuşan Ahmet Savaşan, Kıbrıs Türk seçmeninin bu gerçekler ışığında hareket edeceğine güvenmek gerektiğini söyleyerek, “seçimi Başbakan Ersin Tatar’ın kazanacağına inancım tamdır” ifadelerini kullandı.