Azerbaycan ve Ermenistan arasında tırmanan gerilim dinmek bilmiyor… 27 Eylül’de başlayan çatışmalarda hafta sonunda Rusya’nın arabuluculuğunda ateşkes anlaşması imzalanırken, Ermenistan’ın sivilleri hedef almaya devam etmesi uluslararası kamuoyunda büyük tepki çekmişti.
Çatışmaların başladığı günden beri yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği olaylarda Ermenistan başta Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti Gence olmak üzere birçok noktaya saldırmış ve onlarca insanın ölümüne sebep olurken, yüzlerce insanı yaralamış ve çok sayıda ev, bina ve aracı kullanılamaz hale getirmişti.
Ermenistan’ın sivilleri hedef alırken kullandığı balistik füze sistemi ile ilgili bir açıklama sabaha karşı Bakü’den geldi… Azerbaycan Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Ermenistan´ın, Azerbaycan’ın Kelbecer bölgesinde balistik füze sistemi konuşlandırdığı ve bu füze sisteminin Azerbaycan sivil halkını hedef aldığı belirtildi. Azerbaycan ordusu, meşru bir askeri hedef olarak füze sistemini etkisiz hale getirdi.
Bakanlık açıklamasında “Ermenistan füze sistemlerinin Gence, Mingaçevir ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerindeki sivil nüfusu ve altyapıyı hedefliyor. Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın 11 Ekim’de Gence’de işlediği savaş suçuna benzer başka bir olayın tekrarını engellemek ve bir füze saldırısını önlemek için önleyici tedbirler aldı. Sonuç olarak, ateşlemeye hazır duruma getirilen operasyonel-taktik füze sistemleri, meşru bir askeri hedef olarak tarafımızdan etkisiz hale getirildi” ifadeleri kullanıldı.
27 Eylül’de Azerbaycan ile Ermenistan arasında alevlenen gerilim kısa bir süre içinde savaş halini almıştı… Ermenistan ve Dağlık Karabağ, sıkı yönetim ilan ederken çatışmalarda çok sayıda insan yaşamını yitirdi.
Ermenistan haricinde hiçbir ülkenin tanımadığı Dağlık Karabağ, 532 askerin yaşamını yitirdiğini duyururken, Azerbaycan yönetimi 42 sivilin yaşamını yitirdiğini ve 206 insanın da yaralandığını açıkladı. Azerbaycan, askeri tarafta yaşamını yitirenlerin ya da yaralananların bilgisini kamuoyu ile paylaşmadı.
COVID-19 VAKALARI ARTTI
Uluslararası Kızıl Haç Örgütü’nün Avrasya Bölgesi Direktörü Martin Schuepp, “Kurumumuz bölgede yaşamını yitirenleri almak ya da mahkumların takasını yapmak için çalışmalarına devam ediyor fakat güvenlik dolayısıyla bu çabalarımız başarısız kaldı” açıklamasını yaptı.
Öte yandan yaşanan bu gerilimin corona virüsü vaka sayılarını da etkilediği açıklandı. Dünya Sağlık Örgütü’nün sözcüsü Tarık Jasareviç, Cenevre’de konuyla ilgili açıklama yaptı. Jasareviç, bu gerilimin Covid-19’un yayılma hızını artırdığını söylerken, son iki haftada Ermenistan’da yeni vaka sayısının iki kat arttığını belirtirken Azerbaycan’da da vaka sayısının yüzde 80 arttığı kaydedildi.
GERİLİMİN SEBEBİ ÇOK DERİN
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilimin esas sebebi ise Dağlık Karabağ… Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Karabağ, Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir gerilim bölgesi haline geldi. Karabağ Ermenileri, Karabağ’ın Sovyet Azerbaycan’dan Sovyet Ermenistan’a geçmesi gerektiğini talep etmesiyle tırmanan gerilim 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.
Taraflar arasındaki ateşkese rağmen Azerbaycan ve bölgeyi işgal eden Ermenistan sınırında sık sık çatışma yaşanmaya devam ediyor. Bölgedeki gerilim bölgedeki doğalgaz ve petrol boru hattı koridoru dolayısıyla uluslararası kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor.
KAN DONDURAN OLAY: HOCALI KATLİAMI
Hocalı Katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.
Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat’ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azerbaycan resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi’yle Ağdam’ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi’yi top ateşine tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine tutulmaktaydı.
Aralık 1991’de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerbaycanlıların yaşadığı Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen Ermeni ablukasında kaldı. 30 Ekim’den itibaren karayoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı. 20 Kasım 1991’de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçta birkaç Azerbaycan devlet resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden sonra, hava ulaşımı da kesilmişti. İşgalden önce 1991-1992 kış aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalı’dan çıkmış mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne söylediklerine göre, bazı durumlarda bombardımanlar açıkça sivil hedeflere karşı yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve gazdan yoksundu.