CTP Genel Başkanı Erhürman, Kıbrıs konusunda son zamanlarda yapılanlarla ve hükümet programında yer alan ifadelerle çözüm istemeyen Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis’e altın tepside çözüm isteyen taraf statüsü tanındığını söyledi.
Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP), Yeniden Doğuş Partisi (YDP) koalisyonunun hükümet programı Meclis’te görüşülüyor.
TUFAN ERHÜRMAN: “ORTADA BİR MÜDAHALE VAR”
Meclis Genel Kurulu’nda ilk sözü ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Erhürman aldı.
Konuşmasına usulden bahsederek başlayan Tufan Erhürman, son üç Meclis toplantısının geç açıldığın belirtti. “Umarım herkes silkinir ve kendine gelir” diyen Erhürman, Bakanlar Kurulu listesinin okunacağı gün hükümete mensup vekillerinin 2 buçuk saat Meclis’e geç gelmesinin büyük olasılıkla bir ilk olduğunu dile getirdi.
Seçimlerin normal bir şekilde tamamlanmadığını söyleyen Erhürman, seçimden önceki son bir haftanın Ankara’da açılışlarla geçtiğini belirtti. Maraş açılımı ve futbol kulüplerine malzeme yardımı yanında 2 bin TL yardımların da son bir haftada yaşandığını ifade eden Erhürman, sahada yaşananlarla ilgili söylentileri bir kenara bırakacak olsa bile ortada bir müdahale olduğunun görülebileceğini açıkladı.
“HUKUK CAMİASI ŞAŞKINLIKLA İZLEDİ”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Başbakanlığa vekalet bırakmadan gittiğini belirten Erhürman, daha sonra Sözleşmeler Hukuku üzerinden aslında istense de vekalet bırakılamayacağı gibi bir açıklama yapıldığını ve bunu tüm hukuk camiasının şaşkınlık içinde izlediğini açıkladı.
Her şey olup bittikten sonra 27 Kasım’da Başsavcılıktan görüş istendiğini dile getiren Erhürman, bir şey yapıldıktan sonra görüş istenmesinin büyük ihtimalle bir ilk olduğunu anlattı.
10 gün sonra gelen cevabın sadece bir sayfalık bir görüş olduğunu belirten Erhürman, verilen görüşün de yanlış olduğunu ve hukuki gerekçe içermediğini söyledi.
“Bıçak kemiğe dayandı” diyen Erhürman, bu süreçte ne teamül ne usul ne hukuk bırakıldığını belirtti.
Tüm bu şartlarda kurulan hükümetin kurulmasına ramak kala 3 milletvekilinin partisinden istifa ettiğini dile getiren Erhürman, “Bu kurultayda Başbakan da seçiliyor” denen UBP Kurultayında partililerin de müdahale olduğunu söylediğini kaydetti.
Yeni kabinede bakanlar arasındaki görev değişimi konusunda hiçbir açıklama yapıldığını anlatan Erhürman, Başbakan Yardımcısı’nın ise kabinenin açıklanmasının ardından “kulaklarıma inanamadım” dediğini hatırlattı; “Yaşananları anlamıyorum. Bu benim anladığım bir dünya değil” dedi.
Hükümet programında, bu hükümetin ülkeyi Ekim 2021’de erken seçime götürme hedefiyle kurulduğunun belirtildiğini söyleyen Erhürman, ancak Başbakan Yardımcısı Arıklı’nın Eylül’de de gidilebilir derken Ataoğlu’nun 2022’de olabilir şeklinde açıklamalar yaptığını söyledi.
Hükümet programında somut bir şey göremediğini ifade eden Erhürman, ortaya konan hedeflerle ilgili neler yapılacağını sordu.
Örneğin vatandaşlık konusunda “halkımızın hassasiyetleriyle ülkemizde çalışma izni ile çalışanların beklentileri gözetilerek vatandaşlık konusuna bir düzen ve disiplin getirilecek” gibi ifadeler olduğunu dile getiren Erhürman, hangi düzensizlik ve disiplinsizlikten bahsedildiğini ve ne gibi adımlar atılmasının öngörüldüğünü sordu.
Kendilerinin vatandaşlık ve beyaz kimlik konusunda çalışmaları olduğunu da anlatan Erhürman, azınlık hükümetinin komitelerin oluşumundaki tavrını görmek için de beklediklerini söyledi.
Tufan Erhürman, CTP’nin hükümet görüşmelerinde ortaya koyduğu ilkelerin hükümet programına alındığının söylendiğini ancak programın o ilkelere uygun adımları içermediğini anlattı.
“ANASTASİADİS’İ İKNA ETMEK İÇİN ANASTASİADİS’E NE VERMEYİ PLANLIYORSUNUZ?”
Kıbrıs sorunu konusunda hükümetin duruşunun açıkça anlatılmasını isteyen Erhürman, iki devletli çözüm konusunda ikna etmek için Güney Kıbrıs Rum Lideri Nikos Anastasiadis’e ne vermeyi planladıklarını sordu.
Hükümet programında “Federasyon zemini ortadan kalkmıştır” ifadeleri olduğunu kaydeden Erhürman, “Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzüğü vs. görüşmelerinde yapacağınız taleplerde, BM zemininden vazgeçtik mi diyeceksiniz?” diye sordu.
“ANASTASİADİS’E ALTIN TEPSİDE…”
Erhürman bu yapılanlarla çözüm istemeyen Anastasiadis’e altın tepside çözüm isteyen taraf statüsü tanındığını anlattı.
Kapalı Maraş konusunda “devlet politikası sürdürülecektir” dendiğini, devletin hükümetten ibaret olmadığını kaydeden Erhürman, devletin en önemli unsurlarından birinin Meclis olduğunu belirterek, Maraş konusundaki stratejileri hakkında Meclis’teki milletvekillerine bilgi verilmediğini kaydetti.
Kamu reformu bağlamında üst kademe yöneticilerinin atanması konusunda ne yapılacağının hükümet programında açık olmadığını anlatan Erhürman “3’lü kararnameyle atamalarda en azından müdürleri dışarda bırakmaya hazır mısınız?” diye sordu.
Dün turizmle ilgili yapılan toplantıya değinen Erhürman, bu toplantıda hükümet programında “dış talebi genişletici önlemler alınacaktır” denmesinin olumlu karşılandığını kaydederek bu amaçla ne gibi adımlar atılacağını sordu.
Türkiye ile protokol konusuna da değinen Erhürman kendilerinin hükümette olduğu dönem bir yıllık protokol yapılmasının eleştirildiğini ancak bu hükümetin de protokolün bir yıllık yaptığını söyledi.
Protokolün neden Meclis’le paylaşılmadığını soran Erhürman, su boru hattı için yapılan 800 milyonluk bakım onarım maliyetinin Türkiye’den aktarılacak 2,3 milyarın kapsamında olduğunun ancak şimdi açılandığını ifade etti.
Erhürman, bütçenin içinde olan rakamların gerçekleşmesini Meclis öğrenemediği takdirde bütçe görüşmelerinde neyin görüşüleceğini de sordu.
4’lü hükümetin son döneminde, bazı vekillerin Türkiye’ye giderek Merkez Bankasındaki kar payının önceden alınmasının hukuka aykırı olduğunun söylendiğini ifade eden Erhürman bu dönemde bunun doğru olduğuna mı karar verildiğini sordu, bu toplumun hafızası sanıldığı gibi zayıf değil dedi.
Bütçe rakamlarına Olgun Amcaoğlu sayesinde ulaşabildiklerini ifade eden ve kendisine teşekkür eden Erhürman, pandemi döneminde tüm ülkelerin gelirleri azalırken KKTC’de Ekim ayında bütçenin normal zamandan daha fazla gelir elde edildiğini söyledi.
13. maaşlar konusunda farklı açıklamalar olduğunu dile getiren Erhürman, “13. maaşların ödenmesi konusunda sıkıntı var mıdır, yok mudur?” diye sordu.
Herkes 13. maaş konuşurken özel sektörde ciddi bir kriz yaşandığını ifade eden Erhürman, 1500 TL’ler konusunda da açıklama beklediklerini kaydetti, özel sektörün unutulmamasını istedi.
Ortada umut veren bir tablo olmadığını söyleyen ve “Bu hal, hal değildir. Bu Meclis’in açılış saatinden de bellidir” diyen Erhürman, erken seçime kadarki dönemde istihdam, vatandaşlık, özel sektöre destek, kırsal kesim arazileri dağıtımı konularında eğer seçim maksatlı girişimler olursa Meclis’in ahvalinin böyle olmayacağını dile getirdi.