Turizmciler temkinli, fakat yarım milyon bedava biletin kapış kapış gideceğinden de eminler. Bütün zorluklara rağmen, Hong Kong bu adımla yeni bir sayfa açmayı umuyor.
Hong Kong yönetimi, yaklaşık 255 milyon Amerikan doları tutarında bir turizm teşvik projesini hayata geçirmeyi planlıyor.
Hong Kong’u ziyaret edeceklere bedava dağıtılacak yarım milyon uçak bileti için ayrılan fon bu.
Pandeminin olumsuz etkilediği turizm ve eğlence sektörünün çalışanları, projeyi temkinli bir memnuniyetle karşıladı.
Hong Kong, şu an dünyanın en sıkı Covid önlemlerinin halen geçerli olduğu yerlerden biri.
Turistlere yürüyüş turları düzenleyen Paul Chan gibi girişimciler, teşviğin her türlüsüne razı olduklarını söylüyor.
“Bedava bilet dağıtarak turist çekmek elbette iyi bir şey,” diyor Paul Chan.
“Ama bu biletleri kimlere dağıtacaklar, havayolları yolcu talebini karşılayabilecek mi ve Hong Kong’a bedava uçma şansını yakalayanlar burada ne kadar vakit geçirecek? Bu soruların açıklık kazanması gerek.”
Yetkililer, biletlerin Hong Kong merkezli havayolu şirketlerinden sağlanacağını duyurdu; Hong Kong Express ve Hong Kong Havayolları gibi.
Genellike ana kara Çin, Japonya ve güneydoğu Asya ülkerine uçan bu iki şirketin yanısıra, Hong Kong’un kıtalar arası sefer düzenleyen Cathay Pacific şirketi de projeye dahil.
Yapılan açıklamada bedava biletlerin “pandemi sona erdikten sonra küresel ziyaretçilere ve Hong Kong sakinlerine sağlanacağı” belirtildi.
Covid nedeniyle iki yıldır çok sıkı kısıtlamaların uygulandığı Hong Kong yavaş yavaş kapılarını dünyaya açmaya başladı.
Çin’e bağlı fakat ayrı bir sisteme göre yönetilen Hong Kong’da yakın zamana dek dışarıdan gelen herkes Covid testi negatif olsa dahi zorunlu karantinaya tabi tutuluyordu.
Bu uygulamaya 23 Eylül tarihinde son verilmesinin ardından, turizm ve seyahat sektörleri canlanma işaretleri veriyor.
Şirket konferansları ve uluslararası spor etkinlikleri organize eden Moon Tsui, iki yıldır süregiden durgunluğun ardından telefonunun yeniden iş görüşmeleri için çalmaya başlamasından memnun.
“İşlerin açıldığını düşünüyorum ve eminim bedava bilet dağıtılması da faydalı olacak.”
Moon Tsui, karantina kuralındaki değişikliğin en az bedava bilet kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
“Hong Kong’a gelenler günlerce bir otel odasında kalmak için kendi ceplerinden para ödüyordu. Üstelik, işten aldıkları izin günlerine bir de karantina süresini eklerseniz, birçok kişi böyle uzun bir tatile ayıracak vakit bulamıyordu.”
Hong Kong Turizm Odası’nın verilerine gore 2013-2019 yılları arasında her yıl ortalama 58 milyon ziyaretçi ağırlayan Hong Kong’u bu yılın ilk dokuz ayında topu topu 250 bin kişi ziyaret etti.
Otel ve acentaların yanısıra Hong Kong’un eskiden cıvıl cıvıl olan yeme-içme sektörü de turistleri dört gözle bekliyor.
Man Mo Dim Sum lokantasının işletmecisi Nicolas Elalouf, Covid’den önce müşterilerinin en az üçte birinin uluslararası ziyaretçiler olduğunu söylüyor.
Elalouf, bedava bilet hamlesinin işleri canlandıracağından ümitli ama Covid’e bağlı belirsizliklerin tamamen aşılmadığını vurguluyor.
Artık zorunlu karantina yok ama Hong Kong’un bunun yerine ziyaretçilerden talep ettiği başka kurallar yürürlükte.
Hong Kong’a adım attıktan sonraki ikinci, dördüncü ve altıncı günlerde herkes PCR testi yaptırmak mecburiyetinde.
Kimi turistler, bunu bir sağlık önceliği olarak makul görebilir. Ama kimileri de muhtemelen yorucu bulacak. Bu nedenle Hong Konglu bazı uzmanlar artık Covid konusunda istikrarın sağlandığını ve PCR kurallarının kaldırılmasını talep ediyor.
Ama turizmci Paul Chan, uzun vadede tek dertlerinin Covid olmayabileceğinden endişeli.
“Enerji fiyatları artmaya devam ediyor, süregiden savaş da cabası. Küresel ekonomi resesyona girerse, bundan ilk etkilenecek turizm endüstrisi olacaktır.”