TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Azmi Mustafa Kaya, “Kıbrıs Alaska olmamalı” diyerek, geçmişte Alaska’nın Rusya’ya 7,2 milyon Dolara satıldığını işaret etti ve “Aksi takdirde Putin’in Alaska’ya baktığı gibi biz de Kıbrıs’a bakarız” ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Azmi Mustafa Kaya, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Rusya’nın geçmişte Alaska’yı 7,2 milyon Dolar’a ABD’ye sattığını ve Türkiye’deki yetkililerin Kıbrıs’tan taviz vermek gibi açıklamalar yaptığını anımsatarak, Kıbrıs’ın Alaska ile aynı kaderi paylaşmaması gerektiğinin altını çizdi.
Rus Lider Vlademir Putin’in, zaman zaman Alaska’nın ABD’ye verilmesinin meşru olmadığı yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatan Kaya, “Aksi takdirde Putin’in bugün Alaska’ya baktığı gibi biz de Kıbrıs’a bakarız” ifadelerini kullandı.
“KIBRIS AB ÜYELİĞİ ÖNÜNDE HEP ENGEL OLARAK GÖRÜLDÜ”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Azmi Mustafa Kaya, TBMM Genel Kurulu’nda şunları vurguladı:
“Kıbrıs, Alaska olmamalıdır. Kıbrıs Avrupa Birliği üyeliği önünde hep engel olarak görüldü. 2004 yılında iktidarın en yetkili isimleri Kıbrıs’tan toprak tavizi verebiliriz diyecek kadar ileri noktalara gittiler. Sonrasında Annan Planı referandumu KKTC ve Güney Kıbrıs’ta oylandı. KKTC’de, Türkiye’nin de özellikle talebi ile yüzde 65 “Evet” dedi, Güney Kıbrıs yüzde 75 “Hayır” dediği için Annan Referandumu gerçekleşmedi.
“ERCAN’A ULUSLARARASI UÇUŞLAR GERÇEKLEŞMEDİ, İZOLASYONLAR KALKMADI. HİÇBİR SÖZ TUTULMADI”
Annan Referandumu’ndan bir hafta sonra AB, Güney Kıbrıs’ı AB’ye üye yaptı ve Türkiye’ye verilen hiçbir söz yerine getirilmedi.
Ercan Havaalanı’na uluslararası uçuşlar gerçekleşmedi. İzolasyonlar kalkmadı. Hibe desteği vardı, hiçbiri yerine getirilmedi.
2017 yılı sonrasında, bir anda iki devletli çözüm şeklinde değerlendirmelere şahit olmaya başladık. Son zamanlarda yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda tekrar iki devletli çözüm konusunun dillendirilmeye başlandığını görüyoruz.
“2021’DEN BERİ NAVTEX İLAN EDİLMEDİ”
2021 yılının Ekim ayından bu yana Navtex ilanında bulunmadık. Yani şu anda Akdeniz karmakarışık, ama Türkiye Cumhuriyeti devleti, Akdeniz’de en uzun kıyısı olmasına rağmen Navtex ilan etmeyerek, egemenliğimizin birileri tarafından istismar edilebilmesinin önünü açtı.
“ALASKA, 7,2 MİLYON DOLAR’A SATILDI, KIBRIS NEDEN ALASKA OLMAMALI?”
“Kıbrıs neden Alaska olmamalıdır” sözümün detayına gelmek istiyorum. 1732 yılında 2 tane Rus Sibirya ile Amerika arasında bağlantı olduğunu ispat etmek adına Sibirya’dan yola çıktı. Sonrasında Alaska’ya ulaştı ve Alaska’da Rus-Amerikan şirketi adında şirket kurdular ve Alaska’nın Rus toprağı olduğunu ilan ettiler. Alaska madenler açısından çok zengindi, buna rağmen Türkiye’nin yüz ölçümünün 2 katı olan toprağı olan Alaska’yı dönemin Rus çarı 7,2 milyon Dolara ABD’ye sattı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun bir döneminde de kiralamak adı altında Kıbrıs’ı İngiltere’ye devretti 1974’e kadar Kıbrıs’taki hakimiyetimiz sona erdi. 1878 yılında yaptığımız hatayı 1974 yılında, Londra anlaşması ile kısmi olarak giderebildik.
Şu anda Alaska, ABD petrollerinin yüzde 25’ini sağlıyor.
Vladimir Putin, zaman zaman Alaska’nın meşru olmadığına dair açıklamalar yapıyor. Bugün 7,2 milyon Dolar değil, 700 milyar Dolar da verselerdi ve Alaska Rus toprağı olsaydı, Putin, asla orayı satmazdı.
Kıbrıs gibi önemli bir coğrafyayı, AB üyeliği de dahil hiçbir meselede pazarlık malzemesi yapmayalım ve Akdeniz’deki varlığımızın nişanesi olan Kıbrıs’ı gözümüz gibi korumak ve oradaki varlığımızı devam ettirmek noktasında bunu bir fırsat olarak değerlendirelim.
Aksi takdirde Putin’in bugün Alaska’ya baktığı gibi biz de Kıbrıs’a bakarız diyorum”
