“Altın Pasaport” olarak da bilinen yatırım karşılığı vatandaşlık uygulaması hakkında başlatılan soruşturma çerçevesinde, dün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadis ifade verdi.
Yaklaşık 3 saat süren ifadesinde kendisine yöneltilen sorulara çoğunlukla “bilmiyordum” veya “benim suçum değil” diyerek cevap verdi. Anastasiadis’in, yatırım karşılığı vatandaşlık uygulamasına El Cezire televizyonunun yayınına kadar AB’nin tepki göstermediğini söylemesine rağmen Rum Hukuk Dairesi’nin 2015 ve 2016 yıllarında uygulamanın Avrupa Hukuku’nu ihlal ettiği uyarısında bulunduğu iki mektup göndererek Rum yönetimini uyardığı da ortaya çıktı.
Fileleftheros “Görüşleri Görmezden Geldiler…
Araştırma Komisyonu: Başsavcılığın, Yatırım Karşılığı Vatandaşlık Uygulamasının Avrupa Hukukunu İhlal Ettiği Uyarıları Çekmecelerde… Başkanın İfadesini ‘Bilmiyordum’ Karakterize Etti” başlık ve spotlarıyla manşetten verdi. Gazete Rum Başsavcılığının, “altın pasaport” uygulamasının Avrupa Hukuku’nu ihlal ettiği konusunda Rum İçişleri Bakanlığı’na mektup göndererek en az iki kez (2015 ve 2016) uyardığını ancak Rum yönetiminin dikkate almayıp, şeffaf olmayan prosedürler ile vatandaşlık dağıtmaya devam ettiğini, sonucunda da Avrupa Komisyonu’nun müdahale ederek Güney Kıbrıs hakkında ihlal prosedürü başlattığını yazdı. Habere göre Anastasiadis, El Cezire Televizyonu’nun yayınına kadar AB’den tepki gelmediğini, kendisinin de Başsavcılığa programda değişiklik gerekip gerekmediğini sormadığını anlattı. Başsavcılığın 2015 ve 2016 tarihli uyarı mektupları sorulduğunda “bilmiyordum” dedi.
Anastasidis’in verdiği cevaplardan, Avrupa Komisyonu’nun ihlal prosedürü başlatmadan önce, üye devletin olası iç hukuk ihlallerini doğrudan diyalog yoluyla araştırmak istediğinde devreye soktuğu EU PILOT mekanizmasının müdahalesinden de “haberdar olmadığı” ortaya çıktı. EU PILOT müdahalesinin, Sayıştay Başkanlığı’nın pasaportlarla ilgili 2017 tarihli raporuyla doğrulandığı da kaydedildi. Gazete Anastasiadis’in, yatırım karşılığı vatandaşlık başvuru dosyası Rum Bakanlar Kurulu’nun onayına geldiğinde başvurunun hangi avukatlık veya denetim bürosu veya inşaat şirketinden geldiğini kendisinin de kabine üyelerinin de bilmediğini, dolayısıyla şahsi çıkar veya doğrudan ilgi beyanında bulunma olanağı olmadığını söylediğini yazdı.
Gazete, “Dolayısıyla Başkanlığında, kendisinin haberi olmadan, kendi adını taşıyan ve hisselerinin yüzde 50’si iki kızına ait olan avukatlık bürosu aracılığıyla başvurusu yapılan 57 yatırımcının vatandaşlığını onaylandı” ifadesine yer verdi. Habere göre Anastasiadis, “fahri vatandaşlıklar” haricindeki vatandaşlık başvurularının devletin ilgili birimleri tarafından araştırıldığını, Bakanlar Kurulu’nun devlet birimlerini denetleme organı haline getirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Araştırma Komisyonu’ndan, bazı yatırımcılara yatırım karşılığı istisnai vatandaşlık yerine fahri vatandaşlık verilmesinin daha doğru olup olmayacağı sorusuna karşılık Anastasiadis “O zaman Suudi Arap konusunda para yemiş addedilecektim. Elbette Wargaming, Kumarhane, Remedica, Ay. Napa Marinası’nda da” dedi. Gazete Anastasiadis’in damadı olan Yannis Misirli’nin Ay. Napa Marinası’nın yönetim kurulunda bulunduğunu, bu projenin ortağı veya müdürü bazı kişilere yatırım karşılığı vatandaşlık verildiğini, Eşi Andri’nin kardeşinin oğlunun Sokratis Hasikos’un ofisinde çalıştığını ve Meclis’te vatandaşlıklar konusunda Hasikos’u temsil ettiğini yazdı.
Yatırım karşılığı vatandaşlık uygulamasında neden bir tüzük bulunmadığı sorulduğunda ise Anastasiadis “tüzük olmadığında kriterlerde ve kararlarda esneklik olur!” cevabını verdi. Haravgi haberi “Başkan Ucuz Bahanelere Başvurdu” başlığıyla manşete çekti. Politis Manşet haberini “Başkan’ın Birçok Belirsizlik İçeren İfadesi” başlığını attı.
Alithia’ya göre Anastaiadis ifadesini tamamlamasının ardından yaptığı açıklamada, artık söylenecekler ile ilgilenmeyip ülke sorunlarına yoğunlaşacağını, yürürlüğüne son verilen yatırım karşılığı vatandaşlık uygulamasını yeniden yürürlüğe koymayacaklarını, yabancı yatırımcıya başka teşvikler vereceklerini açıkladı.
Muhalefetin, kendisine eleştiri yöneltebileceğini, bunu yapmanın da muhalefetin hakkı olduğunu söyleyen Anastasiadis, şahsının artık kendisine yöneltilecek eleştirilerle ilgilenmeyeceğini, Kıbrıs sorununun çözümüne, küresel pandeminin yarattığı sağlık ve ekonomi ile ilgili sorunların çözülmesine, devletin ve vatandaşların ekonomik var oluğuna ve reformlara yoğunlaşacağını söyledi.
