Ulusal Birlik Partisi Parti Meclisi adayı ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Aktunç, gündemde ki gelişmeler, erken seçim ve UBP kurultayı hakkında değerlendirmede bulundu.
Aktunç değerlendirmesinde, mevcut Cumhuriyet Meclisi’nin artık yorulmuş olduğunu belirterek, UBP kurultayının ardından, hızlı bir şekilde erken seçim tarihinin belirlenerek, halkın iradesi ile hızlı bir şekilde seçime gidileceğine inandığını söyledi.
“Güzel olan işleri bugüne kadar UBP yapmıştır”
Aktunç değerlendirmesinin devamında ise şunları söyledi;
“UBP’nin genel başkanı değişirse ve yeni genel başkana hükümeti kurma görevi verilirse, en azla 2 aylık süre içerisinde bakanlıkların ve müdürlüklerin boş kalmayacağı bir geçici hükümet kuracağına inanıyorum.
Ülkenin bu ekonomik sıkıntılar içinde; yeni, diri ve birlik içinde bir Ulusal Birlik Partisine ihtiyacı var. Bu ülkede bütün halk yararına olan ve güzel olan işleri bugüne kadar UBP yapmıştır. Bu yüzden UBP’nin ülkenin iktidarına talip olmak zorunluluğu vardır. Çünkü UBP’de ülke geleceği ve refahı için her zaman bir umut ışığı vardır.
Biz gençlerin görevi, siyasete olan güveni yeniden inşa etmektir. Çünkü ülkeler siyasetle yönetilir
Biz gençlerin görevi, siyasete olan güveni yeniden inşa etmektir. Çünkü ülkeler siyasetle yönetilir ve ne yazık ki, bizim ülkemizde özellikle pandemi zamanında muhalefetten iktidara kadar tüm siyasilere yönelik güven sorunu oluşmuştur. Yine pandemi döneminde, ülkede ki sağlık sorununun üstesinden gelirken, ekonomik olarak büyük sıkıntıya girdik. Onun için, siyasetçilere yönelik güvenin kaybolmasından dolayı, biz UBP gençleri olarak parti içerisinde ki büyüklerimizle yürüyerek, kaybolan güvenin yeniden oluşmasını sağlayacağız.
Şu anda halkımızın, yenilikçi, başarılı ve vizyon sahibi gençlerin meclise girerek ülke yönetiminde yer alması yönünde istekleri vardır. Bunu kesinlikle inanıyorum ki, bu seçimler de gençlerin meclise girme konusu sözde kalmayacaktır.
“Böyle bir zamanda hükümet olmakta kolay değil”
Ülke ekonomisinin durumu, dövizde ki dalgalanma ve TL’de yaşanan değer kaybı ile ilgili değerlendirmede bulunan Aktunç, Kalkınma Bankası olarak, uzun zamandır ekonomik sıkıntılara yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek şunları da kaydetti:
“Ekonomik sıkıntıların üstesinden gelebilmek için, bu ülkeyi yeniden dizayn etmemiz gerekmektedir. Dünya üzerinde uygulayabileceğimiz birçok ekonomi modeli vardır. Seçilecek olan uygun ekonomi modelini, ülkemize göre yeniden dizayn ederek yürürlüğe sokabiliriz. Öncelikle döviz sorununu çözmemiz gerekmektedir. Ülkede araba alımları, ev kiraları, satışları, ham madde gibi bir kalemler döviz üzerinden yürürken, kazandığımız para TL’dir. Bu yüzden birçok vatandaşımız bugün açlık sınırının altında yaşamaktadır. Ülkede kamu ve mali disiplin çok ciddi derecede dağılmış durumda. Mali disiplin düzelmeden bu ülkede gelirler artmaz; aksine giderler artar. Gelen tüm Maliye Bakanları bunun sıkıntısını yaşıyordu. Bu yüzden siyasette biraz cesaretli olmayız.
Halkın büyük bir bölümü bugün geçimini kredi kartı ile sağlamaktadır. Ay başında maaşının bir kısmı ev kirası, bir kısmı faturalar derken kredi kartının ancak asgarisini ödeyebilecek miktarı kalmaktadır. Buda 2-3 ay sonra içinden çıkılamayacak boyutta borca neden oluyor. Burada devletin yapabileceği, kredi kartıı kullanımını ve alımını kısıtlamaktır. Tabi ki halkın kredi kartı kullanımı noktasında da çok dikkatli ve iradeli olması gerekmektedir. Erken seçim tarihine kadar kurulacak olan geçici hükümet yerine teknokrat hükümet modeli de uygulanabilir ve bunda hiçbir sakınca yoktur.
13. maaşlar konusu bugün gerçek anlamada büyük bir sıkıntı içindedir. Bu maaşın ödemesi için kasada şu anda para yok ve halk maaşı almadan daha kredi çekerek bunu borçlandı. Önümüzde ki aylarda bu konuda sıkıntılar yaşayacağız. Kamu maliyesi her ay belirli miktarlarda borçlanmaktadır. Bu ay sonu da maaşlarla ilgili sıkıntılar mevcut. Ama bu sorunlara karşı mutlaka bir çözüm yolu bulunacaktır. Böyle bir zamanda hükümet olmakta kolay değil, maliye bakanı olmakta.
Muhalefetin, yapıcı muhalefet yapması gerekiyor. Bu kadar eleştiri yapıyorlar; o zaman hükümeti kurma görevi kendilerine verildiği zaman kursalardı. İki parti de ellerini taşın altına koymaktan kaçtı. Eğer bu ülke için siyaset yapıyorsanız, halkın ve ülkenin menfaatini korumamız lazım.
Bugün halkımızın devlete işe girme çabasını anlayamıyorum. Her yıl devletten emekli olan sayısı kadar yeni işe alım gerçekleşmektedir. Ancak bu yıl devlete yeni alınan oranı %60’larda kalmıştır. Artık bu ülkede üretim yapmamız gerekiyor. Ülkenin buna çok ihtiyacı var. Artık aile büyüklerinin, gençleri devlette işe koymayı çabalamak yerine, özel sektörde aranan sektörlere yönlendirmesi gerekmektedir. Artık KKTC devlet memurluğu mantığını bırakmalı. Başka bir şansımız yoktur. Artık dijital çağdayız ve devlette çalışan sayısını kademeli olarak yeni işe alımların oranını düşürerek minimum a düşürmemiz gerekmektedir. Son olarak ülkede ki kalifiye iş gücü eksikliğine değinen Aktunç, geçtiğimiz yıllarda ağırlıklı olarak bu ihtiyacın Türkiye’den karşılandığını ancak, son yıllarda bunun, Pakistan, Bangladeş, Kore gibi ülkelerden karşılandığını söyledi.
Aktunç devamında;
“Bunu getiren yine ‘benim çocuğum devlet memuru olsun’ zihniyetinden kaynaklanmaktadır. Halbuki, bir usta iş yaptığı zaman çok güzel para kazanabiliyor. Bunun bilincinde olmalıyız ve meslek liselerimizde; ara eleman, alt eleman ve usta eleman yetiştirmemiz lazım. Milli Eğitim Bakanlığımızın bu yönde yaptığı çalışma çok doğru bir çalışmadır” da dedi.
