Eski Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun ‘ercan Türkiye’nin iç hattı gibi muamele görebilir’ açıklaması üzerine yaptığı açıklamada söz konusu açıklamanın “altı doldurulmamış, teknik çalışması yapılmamış bir “balon” söylemden ibaret” olduğunu söyledi.
Atakan’ın açıklaması şöyle:
Türkiye’den KKTC’ne yapılan uçak seferleri statü olarak “iç hat” statüsüne alınamaz zaten bu ortada. Belli ki bu noktada bir kavram kargaşası, konuya vakıf olmayan ağızların sergilediği bir söylem hatası mevcut.
Gelgelelim ülkemize yapılan uçuşlar fiyatlandırma veya vergilendirme kapsamında “iç hat” uygulamasına tabi tutulabilir mi, bu da pratikte mümkün olmaz zira şu an ülkemize yapılan uçuşların kalkış meydanları “yap işlet devret” modeli çerçevesinde işletilen ve belli bir yolcu başı/uçuş başı tarife üzerinden ücretlendirilen meydanlardır. Bu tarifeler Türkiye Cumhuriyeti tarafından kimi meydanlarda “garanti” altına alınmıştır, Fark oluşursa devlet tarafından ödenir.
Bu aşamada iki devlet arasında bir sübvansiye anlaşması mı yapılacaktır ? Oluşacak olan farkın karşılanması gerçekleştirilecek midir ? Bu uygulama hangi güzergahlarda planlanmaktadır ? Planlanan model nedir ? Bu noktada muhattap hangi kurum veya kurumlardır ?
Kısacası bu “iç hat” çıkışı seçime 3 kala ortaya atılmış, altı doldurulmamış, teknik çalışması yapılmamış bir “balon” söylemden ibarettir. Pratikte karşılığı yoktur.
Türkiye’den KKTC’ne yapılan uçak seferleri statü olarak “iç hat” statüsüne alınamaz zaten bu ortada. Belli ki bu noktada bir kavram kargaşası, konuya vakıf olmayan ağızların sergilediği bir söylem hatası mevcut.
Gelgelelim ülkemize yapılan uçuşlar fiyatlandırma veya vergilendirme kapsamında “iç hat” uygulamasına tabi tutulabilir mi, bu da pratikte mümkün olmaz zira şu an ülkemize yapılan uçuşların kalkış meydanları “yap işlet devret” modeli çerçevesinde işletilen ve belli bir yolcu başı/uçuş başı tarife üzerinden ücretlendirilen meydanlardır. Bu tarifeler Türkiye Cumhuriyeti tarafından kimi meydanlarda “garanti” altına alınmıştır, Fark oluşursa devlet tarafından ödenir.
Bu aşamada iki devlet arasında bir sübvansiye anlaşması mı yapılacaktır ? Oluşacak olan farkın karşılanması gerçekleştirilecek midir ? Bu uygulama hangi güzergahlarda planlanmaktadır ? Planlanan model nedir ? Bu noktada muhattap hangi kurum veya kurumlardır ?
Kısacası bu “iç hat” çıkışı seçime 3 kala ortaya atılmış, altı doldurulmamış, teknik çalışması yapılmamış bir “balon” söylemden ibarettir. Pratikte karşılığı yoktur.
