Cumhurbaşkanı adayı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Günaydın Haber Kıbrıs’ta Hüseyin Ekmekçi’nin sorularını yanıtladı.
CTP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Günaydın Haber Kıbrıs’ta “kimin adayı” sorusuna net yanıt verdi: “Erhürman halkın adayıdır.” Federasyon–iki devlet tartışmalarına da değinen Erhürman, “Ben kavramların altını doldurarak konuşurum. Peşinde olduğum şey ortak egemenlik haklarımızı geri almaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Günaydın Haber Kıbrıs’ta Hüseyin Ekmekçi’nin sorularını yanıtladı.
“Tufan Erhürman kimin adayı?” sorusuna yanıt veren Erhürman, “Erhürman halkın adayıdır. Kıbrıs Türk halkının adayıdır” dedi.
Federasyon veya iki devlet modeli tartışmalarına da değinen Erhürman, “Bütün televizyon programları bu tartışmanın üzerinden geçti. Ben hukukçuyum, kavramların altını doldurmadan konuşmam. Kıbrıs Türk halkının devleti vardır; o da KKTC’dir. Türkiye dışında başka bir devlet tarafından tanınmıyor oluşu, KKTC’nin devlet olma niteliğini değiştirmez,” ifadelerini kullandı.
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının eksikliğinin egemenlik yetkilerinin kısıtlanması olduğunu belirterek, “Biz iki eşit kurucu ortaktan biriyiz. Hukuki statümüz bu. Ancak fiili durumda altı başlıkta – güvenlik, enerji, hidrokarbon, deniz yetki alanları, ticaret yolları ve vatandaşlık – ortak egemenlik haklarımız elimizden alınmış durumda. Hristodulidis bu konularda tek başına karar veriyor,” dedi.
Dr. Fazıl Küçük’ü anarak geçmişle bugünü kıyaslayan Erhürman, “1960’ta Dr. Küçük Cumhurbaşkanı Muaviniydi. Güvenlik söz konusu olduğunda, Rum tarafı İsrail’e üs kullandırmak istese bile Küçük’ün vetosuyla o iş biterdi. Şimdi ise Hristodulidis güvenliği tehdit eden adımları tek başına atabiliyor. Ne bizim irademize, ne de garantör ülke Türkiye’ye danışıyor,” ifadelerini kullandı.
Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ortak yetki alanları konusunda 6 yetki alanı konusunda ben diyorum ki bunlar siyasi eşitlik temelinde birlikte karar verilecek alanlardır. Geriye kalan tüm yetkiler de Kıbrıs Türk Devleti ve Kıbrıs Rum devletinin egemence kullanacağı yetkilerdi.
Hatta bazı yetkilerde de uluslarası devletlerle anlaşma imzalama yetkileri de olur Kıbrıs Türk Devletinin kendine has ve ortak yetki alanları korunduğu için Türkiye’nin garantörlüğü devam eder.”
