



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Haber Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Ekmekçi’nin sunduğu “Hüseyin Ekmekçi ile Günaydın Haber Kıbrıs” programına konuk oldu.
Hasipoğlu, Cumhuriyet Meclisi’nden geçen “iki devletli çözüm kararı”nın anlamını anlattı, federasyonun artık “tamamen imkânsız hale geldiğini” söyledi.
“Artık federasyonu görüşmeyelim. Egemen eşitliğimizi ve eşit uluslararası statümüzü talep edelim. İzolasyon ve kısıtlamaları kaldırmak için mücadele etmeliyiz. Bu kararın gerekçesi, federasyonun BM parametreleri çerçevesinde artık tükendiğini açıkça gösteriyor.”
“Meclis, tarihi bir karar aldı: Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü”
Hasipoğlu, yeni kararın geçmişte alınan 22 meclis kararının devamı niteliğinde olduğunu belirtti.
“1983’ten 2010’a kadar Kıbrıs konusunda 22 meclis kararı alındı. Kimi oy birliğiyle, kimi oy çokluğuyla geçti. O dönem federasyon görüşülüyordu ama artık yeni bir sayfa açıldı. BM parametreleri altında federasyonun çöktüğü tespit edildi.”
Hasipoğlu, söz konusu kararın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM’ye sunduğu önerilerle birebir örtüştüğünü belirtti:
“Bu gerekçeler Sayın Tatar’ın Cenevre’de sunduğu önerilerdeki gerekçelerle uyumludur. On yıl önce bu öneriyi sunamazdık, ancak bugün makul ve gerçekçi hale geldi.”
“Federasyon çöktü, yeni model egemen eşitliğe dayalı olmalı”
UBP’li bakan, Crans Montana sürecinin başarısızlığıyla birlikte federasyonun artık bir seçenek olmaktan çıktığını ifade etti:
“Federasyonun gerçekleşmesi neredeyse değil, tamamen imkânsız hale gelmiştir. Rum tarafı dönüşümlü başkanlık, siyasal eşitlik, güvenlik ve garantiler gibi temel konularda hiçbir zaman uzlaşmaya yanaşmadı. 2017’de Anastasiadis açıkça ‘sıfır asker, sıfır garanti’ dedi. Bu sözlerle federasyon süreci bitmiştir.”
Hasipoğlu, Kıbrıs meselesinin artık bir “statü sorunu” olduğunu belirterek, “Çözüm iki egemen halkın eşitliği üzerine kurulmalı. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden masa kurulamaz.” dedi.
“İki devletli model Türkiye ile yeni bir dönemin kapısını açar”
Hasipoğlu, Türkiye ile tam uyum içinde yürütülen yeni vizyonun uluslararası alanda Kıbrıs Türk halkını görünür kılacağını söyledi.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin vizyonu da Sayın Ersin Tatar’la aynı noktadadır. 2021’de Cenevre’de egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü önerisini birlikte sunduk. Bu öneri, doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve doğrudan temas gibi alanlarda fiili adımların da önünü açıyor.”
Hasipoğlu, iki devletli çözümün “uzun soluklu bir mücadele” olacağını kabul etti ancak “doğru yolun bu olduğunu” vurguladı:
“Biz KKTC’nin tanınmasıyla müzakereye başlayalım demedik. Önce egemen eşitliğimizi kabul ettirin dedik. BM ve dünya artık bu tespiti kayda geçirmeli.”
“Türkiye’nin garantörlüğü kırmızı çizgimizdir”
Programda Türkiye’nin garantörlüğüyle ilgili tartışmalara da değinen Hasipoğlu, bu konudaki duruşlarının değişmeyeceğini söyledi:
“Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Bu hak, yeni bir anlaşmada da devam etmelidir. Eğer iki ayrı devlet olursa, Türkiye ile ayrı bir savunma anlaşması yapılacaktır. Güney Kıbrıs kendi anlaşmalarını nasıl yapıyorsa biz de kendi güvenlik anlaşmamızı Türkiye ile yaparız.”
“Seçime müdahale değil, halk kendi kararını verir”
Programda Türkiye’den gelen siyasetçilerin seçim sürecindeki ziyaretleri de gündeme geldi. Hasipoğlu, bu ziyaretleri “müdahale” olarak görmediklerini belirtti:
“Türkiye’den gelen kişiler bazen kendi fikirlerini paylaşır. Bu bizi bağlamaz. Bizim partimiz adına organize edilmiş bir durum yok. Kıbrıs Türk halkı olgundur, kararını kendi verir.”
CTP lideri Tufan Erhürman’ın seçilmesi halinde Türkiye ile kriz yaşanabileceği iddialarına da değinen Hasipoğlu, “Tufan Bey’in geçmişteki icraatlarına bakıldığında, Türkiye ile aynı frekansı yakalayabileceğini düşünmüyorum. Ersin Tatar ise sözünün eri, krizleri aşmayı bilen bir liderdir.” ifadelerini kullandı.