22 Aralık 1895’te Alman fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen, bilim tarihinde bir dönüm noktasına imza attı. Würzburg’daki laboratuvarında, bilinmeyen ışınları eşi Anna Bertha Ludwig’in eline yönlendiren Röntgen, tarihin ilk röntgen görüntüsünü elde etti. Görüntüde Anna’nın el iskeleti ve parmağındaki yüzük net bir şekilde seçiliyordu.
O anı gören Anna’nın, “Kemiklerimi gördüm!” sözleri tarihe geçti. Bu deney, insanlığın ilk kez canlı bir bedenin içine bakabilmesini sağladı ve modern tıbbın kapılarını açtı.
X-ışınları kısa sürede kırıkları, tümörleri ve yabancı cisimleri görünür kılan vazgeçilmez bir tanı yöntemi haline geldi. Ancak keşif büyük bir bedelle de geldi. Röntgen, deneylerinde kendi ellerini kullanması nedeniyle yüksek dozda radyasyona maruz kaldı ve zamanla parmaklarını kaybetti.
Tek bir görüntü – yüzüklü bir el – hem bilim dünyasında devrim yarattı hem de milyarlarca insanın hayatını kurtaran modern tıbbi tanı yöntemlerinin başlangıcı oldu.




