Kudüs İbrani Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Parkinson hastalığını (PH) en erken aşamalarında, yani fiziksel semptomların başlamasından yıllar önce tespit eden çığır açıcı bir kan testi geliştirdi.

Araştırmayı yürüten bilim insanları, testin Parkinson hastalığının erken teşhisinde devrim yaratabileceğini, zamanında müdahalelerin ve hasta sonuçlarının iyileştirilmesinin önünü açabileceğini söyledi.

PARKİNSON NEDİR? TEST NEYE ODAKLANIYOR?

Parkinson, beyindeki sinir hücrelerinin zaman içinde kaybedildiği ilerleyici bir nörolojik durum. Bu da hareketin kontrolünde önemli bir rol oynayan dopamin kimyasalının azalmasına yol açıyor.

The Times’ın 80 sterline mal olduğunu bildirdiği bu yeni test, Parkinson hastalarında biriken, tekrarlayan bir RNA dizisine odaklanarak kandaki transfer RNA parçaları olarak bilinen küçük genetik materyal parçalarını analiz ediyor.

Ayrıca hastalık ilerledikçe bozulan mitokondriyal RNA’daki paralel düşüşe de bakıyor. Mitokondri hücrelerin içinde buluyor ve enerji üretiyor.

COVID-19 SALGININDAKİ PCR TEKNOLOJİ KULLANILIYOR

Araştırmacılar, bu biyobelirteçler arasındaki oranı ölçerek testin son derece doğru, zararlı olmayan, hızlı ve uygun fiyatlı bir teşhis aracı sunduğunu ve hastalığın seyrini değiştirebilecek erken müdahaleler ve tedaviler için umut sağladığını söyledi.

NTV’nin Times’dan derlediği haberine göre, 1 puanın mükemmel bir teste işaret ettiği, 0,5 puanın ise testin yazı tura atmaktan daha iyi olmadığını gösterdiği bir ölçekte, test 0,86 puan aldı.

Nature Aging dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, şu anda hastalığın erken belirtilerini gösteren hastalar üzerinde kullanılan en iyi klinik testler 0.73 puan aldı.

Test, pandemi sırasında Covid-19 vakalarını doğrulamak için kullanılan PCR teknolojisinin aynısını kullanıyor. Bu teknoloji, hedeflenen genetik materyali çoğaltarak tespit edilmesini sağlıyor.

“YENİ BİR PENCERE AÇTIK”

Çalışmayı yöneten Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Prof Hermona Soreq, “Bu keşif, Parkinson hastalığını anlamamızda büyük bir ilerlemeyi temsil ediyor ve erken teşhis için bir araç olarak basit, minimal invaziv bir kan testi sunuyor. TRF’lere odaklanarak, hastalığın en erken aşamalarında meydana gelen moleküler değişikliklere yeni bir pencere açtık” dedi.

Parkinson’s UK araştırma direktörü Prof David Dexter ise şunları söyledi: “Bu araştırma, Parkinson için biyolojik bir belirteç arayışında keşfedilecek yeni bir açıyı temsil ediyor. Bu durumda belirteç kanda tanımlanabilir ve ölçülebilir, bu da onu Parkinson için gelecekte hasta dostu bir tanı testi için cazip kılmaktadır.

Dexter, “Bu olası testi test etmeye ve doğrulamaya devam etmek, özellikle de Parkinson’a benzer erken belirtileri olan diğer durumları nasıl ayırt edebileceğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var” diye ekledi.

Çalışma, İbrani Üniversitesi Edmond ve Lily Safra Beyin Bilimleri Merkezi ve Alexander Silberman Yaşam Bilimleri Enstitüsü’nde Prof Soreq’in gözetiminde, Shaare Zedek Tıp Merkezi’nden Dr Iddo Paldor ve Surrey Üniversitesi ve Imperial College London’dan Dr Eyal Soreq ile işbirliği içinde doktora öğrencisi Nimrod Madrer tarafından yürütüldü.